Residual stresses are stress fields that prevail in non-loaded structures. |
Artık gerilmeler, yüksüz yapılarda hakim olan stres alanlarıdır. |
For instance, a normal bolt resting in the palm of your hand may experience large measures of stress. |
Örneğin, avucunuzun içinde duran normal bir cıvata büyük ölçüde stres yaşayabilir. |
This is not because of your demeanor or the way you are holding it, instead it is due to the way the bolt has been manufactured. |
Bu, tavrınız veya onu tutma şekliniz nedeniyle değil, bunun yerine cıvatanın üretilme biçiminden kaynaklanmaktadır. |
A quality thread is rolled rather than cut. |
Kaliteli bir iplik kesmek yerine yuvarlanır. |
Thus the material has been subjected to significant plastic deformation, which creates compressive stresses in the creases of the thread. |
Böylece malzeme, ipliğin kıvrımlarında basınç gerilmeleri oluşturan önemli plastik deformasyona maruz kalmıştır. |
The treatment also generates tensile stresses, as required by the law of force equilibrium. |
İşlem aynı zamanda kuvvet dengesi yasasının gerektirdiği şekilde gerilme gerilmeleri oluşturur. |
Compressive residual stresses in the thread are favorable to the fatigue life of the bolt, and are thus desirable. |
Dişteki basınç kalıntı gerilmeleri, cıvatanın yorulma ömrüne elverişlidir ve bu nedenle arzu edilir. |
The corresponding tensile stress's, on the other hand, may have a negative impact on the maximum load carrying capacity. |
Öte yandan, ilgili çekme gerilmelerinin maksimum yük taşıma kapasitesi üzerinde olumsuz bir etkisi olabilir. |
However, this weakening effect is small thanks to the material's ability to yield and redistribute the stress fields in the event of an extreme load. |
Bununla birlikte, bu zayıflatıcı etki, malzemenin aşırı bir yük durumunda gerilme alanlarını üretme ve yeniden dağıtma yeteneği sayesinde küçüktür. |
Residual stresses may have positive, negative or no practical effects on a structure's mechanical integrity. |
Artık gerilmelerin bir yapının mekanik bütünlüğü üzerinde olumlu, olumsuz veya hiç pratik etkisi olmayabilir. |
Whatever the case may be, knowing about them is important. |
Durum ne olursa olsun, onları bilmek önemlidir. |
This chapter explains common causes and possible effects of residual stresses, and thoroughly prepares the reader for related topics in subsequent chapters. |
Bu bölüm, artık streslerin yaygın nedenlerini ve olası etkilerini açıklar ve okuyucuyu sonraki bölümlerdeki ilgili konulara iyice hazırlar. |