One player – the “box” – plays against a team. |
Bir oyuncu "kutu" olur, bir takıma karşı oynar. |
One member of the team is the “Captain.” |
Takımın bir üyesi Kaptan olur. |
This all takes place on one board. |
Tüm her şey oyun tahtasının üstünde gerçekleşir. |
The Captain has final say over all checker plays, although he can ask his team-mates for help in some situations. |
Kaptan oynanan oyun hakkında son söze sahiptir, ancak bazı durumlarda takım arkadaşlarından yardım isteyebilir. |
However, each player has his own doubling cube. |
Yine de her oyuncunun kendi küpü vardır. |
He can double regardless of what his team-mates do, and he can take or drop if doubled on his own. |
Kaptan, takım arkadaşları ne yaparsa yapsın "duble" yapabilir ve kendi başına duble yaptıysa alıp bırakadabilir. |
A chouette is played just like a money game. |
Chouette, para oyunu gibi oynanabilir. |
There is no “match score” – you play one game, win or lose points, then go on to the next game. |
Maç skoru yoktur; bir oyun onanır, kazanır ya da kaybedersin ve diğer oyuna başlarsın. |
Positions change every game. |
Her oyunda pozisyonlar değişir. |
In general, if the box wins, he stays as the box; if the Captain wins he becomes the box. |
Genellikle, eğer kutu kazanırsa kutu olarak kalır. Kaptan kazanırsa kutu o olur. |
Whether the Captain wins or loses, the next player in line becomes the Captain. |
Kaptan kazansa da kaybetse de kaptanlık sıradaki oyuncuya geçer. |
The scoring is just points won or lost. |
Puanlama kazanılan ya da kaybedilen puanlardan ibarettir. |
Each player has a running score, of plus or minus a certain number of points, or even. |
her oyuncunun puanı vardır; belli bir puan miktarının artı, eksi veya eşit olarak ifade edilir. |
If you were playing for money, you would multiply this by the stakes, and that’s how many dollars ahead or behind you would be. |
Eğer para için oynanıyorsa, bunu bahis miktarıyla çarparak, kaç dolar kazandığınızı ya da kaybettiğinizi bulabilirsiniz. |
Naturally, the sum of all the scores is always zero. |
Doğal olarak tüm skorların toplamı her zaman sıfırdır. |
Online chouettes can be somewhat awkward to run. |
Chouette'i online oynamak garip olabilir. |
There is no special software for chouettes. |
Chouette için özel yapılmış bir yazılım yoktur. |
What is required is someone to run the chouette who understands a chouette, whom I call a monitor. |
Chouette'ti oynatma vasfı olan kişiye "Monitör" denir. Bu kişi chouette'ten anlayan birisidir. |
The monitor keeps track of the position of all cubes, and tallies the running score. |
Monitör küplerin pozisyonunu ve skoru takip eder. |
When a chouette gets large, it gets to be a lot of work. |
Chouette oyunu büyüdükçe yapılması gereken işler de çoğalır. |
Listed below is everyone’s responsibilities. |
Aşağıdaki liste herkesin sorumluluğudur. |
From experience you should know that if everyone doesn’t follow these, it can really ruin things for everyone. |
Tecrübeye dayanarak söylüyorum ki, eğer bunlara uyulmazsa herkesin oyunu mahvolur. |
A chouette can be an awful lot of fun. |
Chouette gerçekten aşırı zevkli olabilir. |
For the team, there is the opportunity to gang up on one helpless victim (the box), to consult on checker plays, to show how much smarter you are than the others by, say, dropping a double and losing one point when everyone else goes on to lose a doubled gammon – or by taking and winning two points when most of your teammates dropped and lost one. |
Takım için, çaresiz kurbanın(kutunun) üzerine saldırma fırsatı, pul hamlelerinde danışma imkanı, diyelim ki bir duble atarak geri kalanlar duble damgalarını kaybederken tek bir puan kaybetme ya da çoğu takım arkadaşı pas geçip bir puan kaybederken, alıp iki puan kazanma yoluyla diğerlerinden ne kadar akıllı olduğunuzu gösterme şansı bulunmaktadır. |
There is the excitement of being the box and winning or losing 5 or 10 or 20 points at a time. |
Box olmak heyecanlıdır; zaman zaman 5, 10 hatta 20 puan kazanıp kaybedebilir. |