| By the 1890s the profound effect of adrenal extracts on many different tissue types had been discovered, setting off a search both for the mechanism of chemical signaling and efforts to exploit these observations for the development of new drugs. |
1890'lı yıllarda, adrenal ekstraktların birçok farklı doku tipi üzerindeki belirgin etkisi keşfedilmiş, bu da hem kimyasal sinyal mekanizmasına hem de yeni ilaçların geliştirilmesi için bu gözlemlerden faydalanma çabalarına ilişkin araştırmaların önünü açmıştır. |
| The blood pressure raising and vasoconstrictive effects of adrenal extracts were of particular interest to surgeons as hemostatic agents and as treatment for shock, and a number of companies developed products based on adrenal extracts containing varying purities of the active substance. |
Adrenal ekstraktların kan basıncını arttırıcı etkileri ve vazokonstriktif etkileri, hemostatik ajanlar ve şok tedavisi olarak cerrahlar tarafından özellikle ilgi çekici bulunmuş ve birçok şirket, farklı saflıklarda etkin madde içeren adrenal ekstraktlara dayalı ürünler geliştirmiştir. |
| In 1897 John Abel of Johns Hopkins University identified the active principle as epinephrine, which he isolated in an impure state as the sulfate salt. |
1897'de Johns Hopkins Üniversitesi'nden John Abel, sülfat tuzu şeklinde katışık olarak izole ettiği epinefrin olarak isimlendirilen bir etkin madde tanımlamıştır. |
| Industrial chemist Jokichi Takamine later developed a method for obtaining epinephrine in a pure state, and licensed the technology to Parke Davis. |
Endüstriyel kimyager Jokichi Takamine daha sonra saf halde epinefrin elde etmek için bir yöntem geliştirmiş ve bu teknolojiyi Parke Davis altında lisanslamıştır. |
| Parke Davis marketed epinephrine under the trade name Adrenalin. |
Parke Davis, epinefrini adrenalin markası altında pazarlamıştır. |
| Injected epinephrine proved to be especially efficacious for the acute treatment of asthma attacks, and an inhaled version was sold in the United States until 2011 (Primatene Mist). |
Enjekte edilen epinefrinin astım ataklarının akut tedavisi için özellikle etkili olduğu kanıtlanmış ve 2011'e kadar Amerika Birleşik Devletleri'nde inhale versiyonu (Primatene Mist) satılmıştır. |
| By 1929 epinephrine had been formulated into an inhaler for use in the treatment of nasal congestion. |
1929'da epinefrin, burun tıkanıklığı tedavisinde kullanılmak üzere bir inhaler olarak formüle edilmiştir. |
| While highly effective, the requirement for injection limited the use of norepinephrine[clarification needed] and orally active derivatives were sought. |
Oldukça etkili olmakla birlikte, enjeksiyon gerekliliği norepinefrin kullanımını [açıklama gerekli] sınırlamış ve oral olarak kullanılabilen aktif türevler araştırılmaya başlanmıştır. |
| A structurally similar compound, ephedrine, was identified by Japanese chemists in the Ma Huang plant and marketed by Eli Lilly as an oral treatment for asthma. |
Ma Huang tesislerindeki Japon kimyagerler tarafından yapısal olarak benzer bir bileşik olan efedrin tanımlanmış ve Eli Lilly tarafından astım için oral bir tedavi olarak pazara sürülmüştür. |
| Following the work of Henry Dale and George Barger at Burroughs-Wellcome, academic chemist Gordon Alles synthesized amphetamine and tested it in asthma patients in 1929. |
Henry Dale ve George Barger’ın Burroughs-Wellcome’teki çalışmalarını takiben, akademik kimyager Gordon Alles, amfetamini sentezlemiş ve 1929’da astım hastalarında test etmiştir. |
| The drug proved to have only modest anti-asthma effects, but produced sensations of exhilaration and palpitations. |
Bu ilacın sadece orta seviyede anti-astım etkileri mevcutken heyecan hissine ve çarpıntıya neden olduğu kanıtlanmıştır. |
| Amphetamine was developed by Smith, Kline and French as a nasal decongestant under the trade name Benzedrine Inhaler. |
Amfetamin Smith, Kline ve French tarafından Benzedrine Inhaler markası altında bir nazal dekonjestan olarak geliştirilmiştir. |
| Amphetamine was eventually developed for the treatment of narcolepsy, post-encepheletic parkinsonism, and mood elevation in depression and other psychiatric indications. |
Amfetamin son olarak narkolepsi ve ensefalitik parkinsonizm tedavisi için ve depresyonda moral yükseltme ile diğer psikiyatrik endikasyonlarda kullanım için geliştirilmiştir. |
| It received approval as a New and Nonofficial Remedy from the American Medical Association for these uses in 1937 and remained in common use for depression until the development of tricyclic antidepressants in the 1960s. |
1937'de Amerikan Tabipler Birliği'nden bu kullanımlar için Yeni ve Resmi Olmayan Bir Tedavi olarak onay almış ve 1960'larda trisiklik antidepresanların geliştirilmesine kadar depresyonda yaygın olarak kullanılmıştır. |
